COĞRAFI KONUMU

Nareçenski bani kaplıcasının özel konumu —Rodop dağ çemberi sırtı
üzerinde, Çaya nehri boyuncadır — tüm bu güzellikler ve özellikler kaplıcayı
istirahat ve tatil için еşsiz bir yer yapar, temzi hava, ressamlık doğa ve maden
suyunun mucizevi ve fevkalâde ekkisi bir aradadır.
Kaplıcanın irtifa farkı 620 км dir. Baçkovski manastırına 15 км mesafedir,
Asenovgrad şehrine 25 км mesafededir, Plovdiv şehrine 45 км mesafededir,
“Pamporovo” tatil kayak merkezine 45 км mesafededir, “Krıstova gora”
45 км mesafededir, “Çudnite mostove” 35 км " mesafededir, Smolyan
yolunun 4 km güneyinde Rimski most bulunur, yakınında “Dyavolskoto
gırlo”ve "Yagodinska peştera". Çepelare, Pamporovo, Smolyan, Madan ve
Rudozem istikametine giden Plovdiv ve Asenovgrad yolu tatil köyünden geçer.

Bu bölgedeki iklim Güney Bulgaristan’ın kıtalararası ve bizim en güney sınır
bölgelerinin akdeniz arasında geçişlidir. Tedavi için yumuşak ve elverişlidir,
çünkü tatil köyü yüksek dağlar tarafından korunmaktadır, içinden geçen nehir ise iklimi yumuşatır.

Kış mevsimi yumuşak, güneşli ve açık günlüdür. İlkbahar ise orta yağışlı
ve sıcak, nerdeyse bulutsuz hava çabuk gelir. Yaz mevsimi bunaltıcı
sıcaklıksız geçer, geceleri ise serindir. Sonbahar sıcak, güneşli nerdeyse
yağışsız geçer.

Kaplıcada mevcut olan bitki ve nebatlar şunlardır: kara meşe, ak meşe, gürgen, kayın ağacı ve siyah çam, sumak ağacı, kuşburnu, alıç ağacı, kızılcık ağacı, fındık ağacı vs.

Hava temizliliği ve güneş ışığı radyasonu gücü üzerine irtifa elverişlidir. Etraftaki ormanlık alanları gürültüyü azaltır ve havayı temizlerler. Ortalama yıllık atmosferik basınç yaklaşık 711 mm civa. Ortalama en yüksek yıllık maksimum sıcaklıklar 33oС kadar ulaşır, en düşük yıllık minimum sıcaklıklаr – eksi 17oС.

 

TARİHÇESİ

1 Temmuz 1891’de törenle ilk hamamın açılış yapılır ve bu husus da Nareçenski bani köyünün başlangıcı sayılır. Başlangıçta hamam sadece komşu köy ve kasaba hastaları tarafından ziyaret edilir. Nareçenski bani köyüne kadar uygun yol ve ulaşım noksanlığı, kötü yaşam koşulları, tatil köyünün gelişimini uzun zaman engellemiştir. Şose yolunun yapımına kadar insanlar nehir boyunca dolambaçlı dar yollardan gelirmiş, bu yollar ise sadece yayalar ve katırlar için erişimlidir. Herşeye rağmen minarelli suyun tedavi ve iyileştirici etkisi yakın ve uzak bölgelerden her geçen gün daha çok ziyaretçi çekmeye başladı.

Tatil köyünün gelişmesi ve kentleşmesi hakkında büyük katkıda bulunan Plovdiv sabit komisyonu temsilcileri kaplıcadan ilgilenmeye başlaşmıştır.

1911’de 6 - mineral kaynaklardan en büyüğü kullanıma geçtikten sonra partkta yer alan eski poliklinik ve kaplıca yerine yeni hamam yapılmıştır. Yakında bulunan büyük şehirlerle köyü bağlayan yavaş yavaş uygun yollar yapımı başlamıştır. İçme suyu için su boruları geçirildi, binalara elektrik tesisatı yapıldı, sanatoryum ve villalar inşa edilmiştir.

 

MİNERAL KAYNAKLAR

•Fiziksel özellikler ve kimyasal bileşimi
Nareçenski bani tatil köyünün mineral kaynakları birkaç doğal ve sondaj
kaynaklardan çıkışlı sular ki bunların çoğunluğu hipotermal (33С), hafif
mineralize (1,558 y. v l.), sülfat-hidrokarbon- sodyum, hafif alkal reyaksiyonlu
(рН 7,3), orta su sertliği ile (15,4 alman derece), berrak temiz, renksiz, kokusuz
ve iyi içme – tat niteliklidir. Aynı zamanda mineral sular hafif radonludur.
(1306 Becquerel veya 38 nano-Curie /l.), silisik ( 84 mg kolloidal metasilisik
asit içerir v l) ve hafif fluorlu (4,4 mg fluor v l.). Mineral suyunun daha
yüksek radyoaktifli birde hidrotermal kaynağı vardır. ( radon 4070 Becquerel
veya 110 nano-Curie v/l.) ve daha düşük sıcaklık ile - 21,5С, “Oçno izvorçe”
adı ile geçer, göz hastalıkları lâvajında kullanılır (iltihap ve alerjik mahiyetli
kronik konjonktivit).
Nareçenski bani kaplıcasının еlverişli iklim göstergeleri vücut üzerinde koruyucu
etkisi vardır. (onun elverişsiz ısınma ve soğutması için koşulsuz) kaplıcayı
iklimsel olarak belirler, vücudun aşırı ısınmasına duyarlı hastalıklar için özellikle uygundur.

•Tedavi özellikleri
Radon deri yoluyla, sindirim sistemi ve akciğerlerden vücuda girer. Deri yoluyla az miktarda geçer, kana nüfuz eder ve iç organlara ulaşır. 37° C su sıcaklığı ile deriden en iyi geçer. Ayrıca, banyo yaparken deri üzerinde katı, çözünmez radyoaktif maddeler çökelmesi meydana gelir, ki onların daha sonraki bozulması vücut üzerinde uzun etkisi vardır. Balneoterapi esnasında meydana gelen havadaki radonu hasta solunum yolu ile içine çeker ve inhalasyon yapmış manasını taşır.

İnhalasyon odasında yaklaşık 40 dakika kalmak 1 banyo eşdeğerindedir. Sindirim sistemi yoluyla giren radon kısa süre içinde mide mukozasından geçer kana nüfuz eder ve yakında terde, tükürükte keşfedilir. Radon suyunun çabuk içilme nedeni ile gazın büyük bir kısmı vücuttan daha çabuk ayrılır, bu yüzden su yavaş ve yudum yudum içilmelidir. İçilerek kabul edilen radon en uzun zaman kalıcıdır ve 2-3 saat sonra akciğer yolu ile ayrılır. Bölüm radon akciğer alveoller tarafından yeniden emilir üfledi ve kan dolaşımına girer. Solunulan radondan bir kısmı akciğer alveolünde tekrar absorbe olur ve kan dolaşımına girer. İstirahat şartları altında veya yemek yedikten sonra içilen mineral su sayesinde radon vücutta daha uzun süre kalır. Ayrıca, akciğer yolundan başka gazın küçük bir kısmı idrar, dışkı, ter ve tükürük yoluyla da ayrılır. Radonun kabul edilme şeklinden bağımsız olarak gaz akciğer yolu ile atılır, çözüşüm bozunmma ürünleri ise genel olarak böbrek yolu ile atılır. Radonun tedavi edici özellikleri çoktur. Radon genel rahatlatıcı ve analjezik olarak kullanılır, kalp fonksiyonunu iyileştirir, damarları genişletir, tansiyonu düşürür veya normalleştirir, idrar atılımını, metabolik süreçleri ve hücrelerin aktivitesini hızlandırır. Yerel iltihaba karşı ve yara iyileştirici etkisi vardır. Kabul edilirki ılımlı dozlarda kabul edilen radon yaşam süreçlerini düzenler ve güçlendirir,sinir sisteminin olumlu etkisi ile doku ve hücrelerin aktivitesini artırır.

Merkezi sinir sistemi üzerinde, analjezik ve yatıştırıcı etkisi vardır. Radon tedavisinden sonra iyileşme veya hastalık değişikllerinin tamamen yok olması eğilimli beyin elektriksel aktivitesi değişiklikleri gözlemleniyor. Radonlu banyolar hasarlı sinir dokusunun iyileşme sürecini artırır. Radon tedavisi sonrası otonom sinir reaksiyonları normalleşir.

Radonlu banyolar kapiller ağının daralmasına neden olur, cilt solgunluğu ile ifade edilir. En büyük damar daralma etkisi küvete girdikten sonra 7-8 dakikada gerçekleşir ve küvetten çıktıktan sonra 15-20 dakikada kaybolur. Deri sıcaklığı düşer.

Kalp fonksyonlarının zayıflamasında ve ritim bozukluğunda radonun iyileştirici etkisi vardır. Kalp ritiminin fonksyonel bozukluluğunada iyi gelir.
Radon banyoları tedavisinden sonra yüksek tansiyon normalleşir. Kalp kasının sklerozlu hastalarda tansiyon normalleşmeye meylidir.
Düşük tansiyonlu hastaların tedavisinde başlangıçta daha büyük düşüş gözlemlenir, tedavi sonuna doğru ve daha sonra çıkış düzeye ulaşır ve normalleşmeye yönelir.

Radonlu su ile tedavi atılan idrarı arttırır, kısmen kalsiyum ve magnezyum iyonlarınada bağlıdır.
Radon, tüm iç salgı bezlerini etkiler, onların fonksyonlarını değiştirir. Özellikle tiroid bezi ve eşey organları bezine /gonadlar/ iyi etkiler. Radon ve onun bozunma ürünleri gaz ve enerjik metabolizma üzerinde elverişli etkisi vardır. Ana metabolizmanın azalmasında tiroid bezi işlevini azaltır. Karbonhidrat metabolizması elverişli etkilenir kandaki şeker düzeyinin normale doğru eğilimli olduğunu gösterir. Radonlu suyun bu özelliği diyabet tedavisi için uygulanır.

Raşitizm gelişimine neden olan koşullar altında bile radonlu su kemiklerden kalsiyum çıkarılmasını engeller. Bu kırık boru biçimindeki kemiklerin çabuk bitişmesine ve iyileşmesine yardımcı olur.

Radonlu su balneoterapisinde özellikle gut hastalarında vücut ürik asitten boşaltılır. Radon, birçok enzim hareketliliğini hızlandırır ve sonuç olarak hücresel metabolizma iyileşir.

Kolesterol metabolizması bozukluklarında radonun düzenleyici etkisi vardır, kandaki düzeyi normalleştirir.
Radon su ile tedavi sırasında hemoglobin ve kırmızı kan hücrelerinde hafif artış tespıt edilebilinir, bu hususla ilgili iklimde katkıda bulunur. Beyaz kan hücrelerinde de hafif artış dikkat çeker. Genellikle, eritrosit sedimantasyon reaksiyonu belli geçikme göstermektedir.

Radon kan koruyucu fonksiyonlarını güçlendirir. Balneoterapiden sonra enfeksiyonlara karşı vücudun direncini artırmıştır.
Nareçenski su ile balneotarapi kan dolaşımını ve lenf dolaşımını hızlandırır ve güçlendirir. Cinsel organlarda metabolik süreçleri güçlendirir, kadınlarda yumurtalık fonksiyonlarını normalleştirir. İhtilap sürecinin dinmesi nedeni ile iltihap hastalıklı hastaların yumurtalık-menstrual fonksiyonları iyileşir.

Hiç adet kanaması görmeyen veya az kanaması olan durumlarda iyileşme meydana gelir koşullar altında oluşur. Kritik yaşın başlangıç dönemindeki hastalara uygulanan küvet prosedürleri cinsel hormonların üretimini normalleştirir.

Cilt üzerindeki aktif gaz kaplaması küvet prosedüründen sonra uzun süreli
etkisi vardır. Kılcal damarların daralma nedeni ile deri sıcaklığı düşer. Cildin
esnekliği özellikle onuncu –on ikinci banyo sonrası artar ve iyileşme döneme
ile rastgelir.

Radonlu su cilt yaraların iyileşmesi üzerine olumlu etkisi vardır, iltihapları azaltır.

Gazın yantaraflı olumsuz etkileri böbreklerden ayrılan proteinin artışı ve
kanamalar, dismenore kötüleşmesi gösterilir.
Özellikle iyi sonuçlar yaşlı insanların tedavisinde elde edilir. Onlarda meydana
gelen değişiklikler âşikârdır. Onların yürüyüşü daha sert olur, yüz ifadesi - daha
canlı, pürüzsüz bir cilt ve onlar tesisten daha dinç ve neşeli olarak ayrılır.
Açıklamasını aşağıdaki faktörlerde aramak gerekir:

•Mineral kaynaklar
Kaplıcada birkaç mineral kaynak var, fakat sadece iki tanesi tedavi için kullanılır:

Banski izvor
1891’de tedavi amaçlı kullanılmaya başlanmıştır, o zamanlar ilk hamam inşa edilmiştir. “Tuzlu” sudan, kaplıca suyu üç kat daha radyoaktiftir. Parkta poliklinik önünde bulunan çeşmeden şimdiki kaplıca suyu banyo ve içme tedavisi için kullanılır.

Soleno izvorçe
Soleno izvorçe suyu çok yüksek radyoaktiftir — banski izvor suyundan 3 üç kat daha yüksektir (1 200 emena). Bu nedenle içme tedavisi için ve mideyi tahriş edici olduğundan dolayı, özellikle mide rahatsızlıkları olan kişiler için uygun değildir.

Oçno izvorçe
Oçnoto izvorçe popüler bir yer olrak kullanılır. Kanara-yarı mağara kapanmıştır, fakat daha sonra tahrip edilmiştir. Suyu hipotermal, sülfat hidrokarbon, sodyum, fluor ve silisyumdur.

Oçno izvorçe suyu en hafif radyoaktiftir — banski izvorundan 4 dört kat daha hafif radyoaktifir. Ağız boşluğunun ve gözlerin çalkalanması için kullanılır. Şifalı etkisi büyük ölçüde kendisinde içeren çinko izlerine bağlıdır.
İçme suyu olarak diyabet hastaları tarafından kullanılır — başlıca çinko izleri içerdiği nedeninden dolayı metabolizmayı güçlendirir.

 

İKLİM TEDAVİSİ

Bu bölgedeki iklim Güney Bulgaristan’ın kıtalararası ve bizim en güney sınır
bölgelerinin akdeniz arasında geçişlidir. Tedavi için yumuşak ve elverişlidir,
çünkü tatil köyü yüksek dağlar tarafından korunmaktadır, içinden geçen nehir
ise iklimi yumuşatır.
Kış mevsimi yumuşak, güneşli ve açık günlüdür. İlkbahar ise orta yağışlı
ve sıcak, nerdeyse bulutsuz hava çabuk gelir. Mart ayının son haftalarında
kayısı, erik ve çuha çiçeği çıçek açmaya başlar. Yaz mevsimi bunaltıcı
sıcaklıksız geçer, geceleri ise serindir. Sonbahar sıcak, güneşli nerdeyse
yağışsız geçer.

Etraftaki ormanlık alanları gürültüyü azaltır ve havayı temizlerler. Ayrıca sinir
sistemini tahriş eden unsurları yok ederler (ses, rüzgar, toz, ısı). Kaplıcanın
hoş yeşil rengi, sessizliği, binaların açık parlak tonları aynı zamanda iklim
koşullarını iyileştirir. Sözü geçen güzellikler hastaların özgüveni üzerinde
olumlu etkiler: sinir sistemi dengeleşir, yorgunluk izleri yok olur, çalışma
performansı artar.

Mevkinin vâdi alanlık olduğundan dolayı ve hamamların yerleşimi nehir vâdisinde bulunma nedeniyle sıcaklık yerel değişiklikleri oluşumu için uygun koşullar mevcuttur. Sıcaklık pek çok hayati fonksiyonunu etkilediği için, kaplıcada nispeten büyük olmayan gece gündüz farklılıkları, kalp hastaları, yüksek tansiyon hastaları, genel halsizlik ve diğer hastalıkların tedavi için uygundur. Hava orta derecede nemli olarak değerlendirilir ve merkezi sinir sistemi üzerinde sakinleştirici etkisi vardır. Manzara temiz hava nedeni ile ağırlıklı olarak açık ve nevroz olan hastalarda genel canlandırma ve dinçleştirme etkisi vardır. Vadiye çok seyrek sis düşer.

Sadece iklim tedavisine tabi tutulan hastaların iyileşmesi hakkında kaplıcada ki havanın vücudun üzerinde daha az olmaksızın iyileştirici etkisi vardır ve genel tedavide büyük önemi olduğunun gerekçesi düşünülmüştür.

Motor sistemin beslenmesi için alan terapinin önemli rolü vardır ki sözü geçen tedavi kaplıcada iyi organize edilmiştir. Alan terapisi (3-20 dereceye kadar) belirli eğimli patikalarda ve dağ manzarasının ve kaplıcanın iklim özelliklerinden tam yararlanarak belirli rotalarda ölçülü yürüyüşlerden ibarettir. Kardiyovasküler ve fonksiyonel sinir hastalıklarının tedavisinde çok iyi sonuçlar verir.